royal charter

Bütün bir yaz boyunca geceleri uykumuzu bölen, gündüzleri bizi klimaya muhtaç bırakan aşırı sıcaklarla mücadele ettik.

Eğer ki bir çare bulamazsak maalesef ki hava sıcaklıkları artarak devam ederken beraberinde öngöremeyeceğimiz sorunlarıda getirebilir.

İklim krizi ile mücadelenin en önemli adımlarından biri biliyorsunuz ki geleceği tasarlamak. Yani olabilecek her şeyi hesaba katarak ona göre adım atmak.

Günümüzü planlarken eminim ki hepimizin ilk yaptığı şey hava durumunu kontrol etmek.

Peki ilk resmî hava tahminlerini ne zaman yapıldı ve neden buna ihtiyaç duyuldu hiç merak ettiniz mi?

Bütün bunlar bana yaklaşık 160 yıl önce yaşanan büyük bir afeti ve ardından bugünümüz tasarlayan bilim insanlarından birini hatırlatıyor.

Şimdi size 19.yüzyılın en şiddetli fırtınalarından biri Royal Charter Fırtınasından bahsetmek istiyorum.

Fırtına adını Royal Charter adında bir gemiden alıyor.

Royal Charter muhteşem bir gemiydi. Gemide 200 altın madencisi ve ailelerinin büyük bir kısmı bulunuyordu ve bugünün parasıyla 150 milyon abd doları değerinde altın taşınıyordu.

Avusturya’dan Liverpool’a giden gemi, yolculuğunun son gününde büyük bir fırtınayla karşılaştı. Fırtına, o güne kadar o bölgede görülmüş en büyük fırtınaydı; gemiyi kayalıklara savurdu, savrulmasına rağmen demir atmayı başaran gemi, demirin kırılmasıyla birlikte paramparça oldu ve yolculuk, içindeki insanların korkunç bir şekilde ölmesiyle son buldu.

 132 geminin daha aynı kaderi paylaştığı afette sadece royal charter gemisinde hayatını kaybeden insan sayısı -kadınlar ve çocuklar dahil olmak üzere 450 idi.

Dönemin tüm gazetelerinde bu haber yayımlanırken, okuyanlardan biri ise emekli kraliyet donanması koramirali, tecrübeli denizci Robert Fitzroy’du.

Robert Fitzroy gençliğinde ingiliz donanmasının en tecrübeli isimlerinden biriydi, İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri’nin 10 toplu savaş gemisi olan Beagle gemisinin kaptanlığını yapmasıyla tanınırdı.

Daha sonraları araştırma gemisi olarak tahsis edilen ve üç adet araştırma gezisinde kullanılan gemide Charles Darwin’in yolculuğu sırasında kaptanlık yaparak kariyerine önemli bir deneyim de ekledi.

Robert Fitzroy Royal Charter kaza haberini okuduğu sıralarda ise deniz hayatından emekli olmuş, eski gemi kayıtlarını toplayan bir devlet dairesinde evrak işleri yapıyordu.

Bu kaza haberi onu çok etkiledi. Eski bir deniz kaptanı olarak denizde kayıp vermenin ne demek olduğunu çok iyi biliyordu ve bunun nasıl engellenebileceği üzerine düşünmeye başladı.

Kaptanlar fırtınaların ne zaman gelebileceğini önceden bilebilseydi yüzlerce insanın yaşıyor olacağını düşünmeye başladı.

Hava durumunu önceden tahmin edebilmeyi mümkün kılmak isteyen fitzroy, patronlarını radikal bir deney yapmaya ikna etti.

Sahil şeridine hava durumu istasyonları kurdu ve ofisine günlük raporlar yollattı.

O yıllarda popüler iletişim aracı olan telgraflar kullanıldı. Bu şekilde hava durumu verilerini neredeyse anlık olarak alabiliyordu.

Aldığı verileri defterine kaydetti günümüzde bu veriler hala ingilitere exeter arşivlerinde muhafaza edilmekte.

hakla açık ilk hava tahminleri ise şu şekilde;

  • İki gün sıradan bir hava bekleniyor,
  • Kuzeyde orta şiddetli batı yönünde rüzgar, iyi.
  • Batı, orta şiddet, güney batı yönü, iyi
  • Güney, ortalama üstü, iyi.

Ve bu hava tahminleri Fitzroy’a doğru bilgiyi verdi.

Ama bilim kurulu bunun ön görülebilir bir şey olduğuna inanmıyordu. Çünkü hava durumu tanrının bir eylemiydi. Bu karmaşık şeylerin cevabı nasıl bilinebilirdi ki?

Ve üstelik Fitzroy’un yanılgıları da oluyordu.

Fitzroy her yanıldığında rakipleri bunu fırsat bilip iyice üstüne geliyordu.

Fitzroy’un fırtına çıkacağına dair yaptığı bir uyarı üzerine bazı balıkçılar limanda kalmış ancak hiç fırtına çıkmamıştı ve kaçırdıkları av fırsatı yüzünden de ona çok kızıyorlardı.

Robert Fitzroy ise ofisinde durmadan çalışıyor ve bu yanılgıları telafi etmek istiyordu.

Çalışmalarını yaklaşık 5 yıl devam ettirdikten sonra bir sabah boğazını keserek intihar etti. İntihar sebebi; eleştirilere daha fazla dayanamaması olarak gösterildi ancak nedeni hala tam olarak bilinmiyor.

O, hava tahmin sistemini can kurtarmak için kurmuştu ama sonunda kendi canına kıydı.

Bugün ise Robert Fitzroy’un kurmuş olduğu 4 kişilik küçük ofisi dünyanın en büyük hava tahmin kuruluşlarından biri haline geldi.

Ve bugün neredeyse %90’a yakın bir doğruluk oranına sahip. Tabii günümüzde artık hava tahminleri Cray XC40 adı verilen bir bilgisayar ile yapılıyor. Bu bilgisayarlar her saniye 14 katrilyon hesap yapabiliyor.

Konuyu kısa bir özetleyecek olursak eğer; Büyük bir fırtına sonrası Robert Fitzroy’un önderliğinde atılan adımlar belki de bugün hâlâ bir sürü insanın kurtulmasına olanak sağlıyor.

Peki biz kendi kendimizi kurtarmazsak bizi bu iklim krizinden kim kurtaracak?

Daha Fazla bilgi edinmek için Met Office’in resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Bu bölümde kullanılan kaynaklar;

https://tr.wikipedia.org/wiki/Charles_Darwin

https://tr.wikipedia.org/wiki/HMS_Beagle

https://tr.wikipedia.org/wiki/Robert_FitzRoy

Kapak Görseli;

https://en.wikipedia.org/wiki/Royal_Charter_%28ship%29

müzikler;

Kevin MacLeod adlı sanatçıya ait Impending Boom, Creative Commons Atıf 4.0 kapsamında lisanslanmıştır. https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/

Kaynak: http://incompetech.com/music/royalty-free/index.html?isrc=USUAN1100198

Sanatçı: http://incompetech.com/

Kevin MacLeod adlı sanatçıya ait End of the Era, Creative Commons Atıf 4.0 kapsamında lisanslanmıştır. https://creativecommons.org/licenses/by/4.0/

Kaynak: http://incompetech.com/music/royalty-free/index.html?isrc=USUAN1100452

Sanatçı: http://incompetech.com/

Merhaba! Burası Yeter Ki Öğren
Arıların Dansı: Yalpalama Dansı ile İletişim Kurmalarının Sırrı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed